Hakkımızda

Merhaba, benim adım Berkan Öztürk ve Atlefit Dönüşüm Programı’nın kurucusuyum.

Ben istisnasız herkesin hayal ettiği vücuda sahip olabileceğine inanıyorum ve en büyük amacım insanlara kas yapma yağ yakma ve sağlıklı olma konularında işe yararlılığı kanıtlanmış, gerçekçi ve bilimsel temellere dayanan bilgileri ulaştırarak herkese hayalindeki vücuda erişmeye bir fırsat tanımak.

Ancak kendi spor serüvenimin tamamında bu inançlara sahip değildim hatta kendi istediğim vücuda ulaşabileceğime şüpheyle baktığım bir zamanda olduğumu hatırlıyorum…

Şu ana kadar yıllardır antrenman yapıyorum. Tüm bu sürede binlerce sayfalık bilimsel literatür okudum ve neredeyse her çeşit antrenman programını, beslenme şeklini ve supplementı denedim. 

Bu noktada rahatlıkla her şeyi bilmediğimi söyleyebilsem de neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığını çok iyi biliyorum.

Birçok insan gibi ağırlık kaldırmaya yeni başlarken ne yaptığıma dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Yardım almak için fitness dergilerine bakıyordum ve o dergilerde her gün spor salonunda saatler harcamam gerektiği ve supplementlara her ay yüzlerce lira harcamam gerektiği söyleniyordu.

Diyetten diyete, antrenman programından antrenman programına ve supplementtan supplementa atlayıp duruyordum ve bu yıllarca devam etti. Sonuç? Pek de belli olmayan son derece sıkıcı sonuçlar almıştım ve uzundur olduğum yerde sayıyordum. 

Daha sonra çözümü personal trainerlara başvurarak bulmaya çalıştım. Ancak bana yaptıklarımın aynısını yaptırmaya devam ettiler. Onlarla binlerce lira harcadıktan sonra hala en ufak kas ve kuvvet artışım olmadı ve hala hedeflerime ulaşmak için antrenmanlarımda ve beslenmemde ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. 

Antrenman yapmayı pes edip gidemeyecek kadar fazla seviyordum, ancak vücudumla mutlu değildim ve nerede hata yaptığımı bilmiyordum. Defalarca pes etmenin eşiğinden dönmüştüm.

Sonunda bir şeylerin kökten değişmesi gerektiğini anladım ve bu değişimin kas yapmak ile yağ yakmanın fizyolojisini öğrenerek başlaması gerektiğine karar verdim.

O noktada dergileri attım, personal trainerları kovdum, internetteki forumlarda takılmayı bıraktım, en yüksek seviyede çalışmaları olan doğal vücut geliştirme koçlarını araştırmaya ve takip etmeye başladım, ilaçsız vücut yapan çok sayıda insanın tecrübelerinden öğrendim ve tüm bu konuda yapılan sayısız bilimsel araştırma okudum.

Birkaç ay sonra gerçek resim ortaya çıkmaya başladı.

İnanılmaz bir fiziğe ulaşmanın gerçek bilimi aslında oldukça basit… hatta fitness sektörünü bilmemizi istemediği kadar basit.

Öğrendiklerimi uygulamaya koyarak beslenmemi ve antrenmanlarımı kökten değiştirdiğimde vücudum inanamayacağım şekillerde tepki verdi ve fiziğim baştan aşağıya dönüştü.

Hiç olmadığım kadar kaslı, hiç olmadığım kadar yağsız, hiç olmadığım kadar kuvvetli, hiç olmadığım kadar fit ve çekici duruyordum. Buraya ulaşmanın mutluluğunu kelimelerle tarif bile edemem ve aslında ne kadar basit olduğuna hayret ediyordum.

Geriye dönüp baktığımda şu anda bildiklerimi bilerek yola çıksaydım her şeyin çok daha farklı olabileceğini görüyorum. Senelerce sonuçsuz bir şekilde boşa kürek çekmeden, psikolojimin bozulmasına gerek kalmadan ve pes etmenin eşiğinden onlarca kez dönmeden bu noktaya ulaşabilirdim…. İyi bir vücuda ulaşmak aslında bundan daha kolaydı.

Çevremde vücudumun bu kadar kısa sürede nasıl değiştiğine şahit olan herkes kendileri bunu nasıl yapabilecekleri hakkında bana sorular sormaya başladılar. Onlara antrenman programları hazırlayıp beslenme tavsiyeleri vermeye başladım. Tavsiyelerime uyup daha önceden hiç ilerlemedikleri kadar hızlı ilerleyen herkes bana daha fazla tavsiye için geri dönüyordu.

Ben de insanlara iyi tasarlanmış programlar oluşturmaktan ve bu konularda muhabbet ederek onlara ne kadar yardım edebildiğimi görmekten mutluluk duyuyordum. Bir noktada herkes “bunları bir yerlerde anlatmaya başlamalısın” demeye başladı. En başta güldüm, bunun bir iltifat olduğunu düşünmüştüm.

Ancak aradan zaman geçtikten sonra “Ya yolculuğumun başında elimde bana bugün bildiğim her şeyi anlatan bir şey olsaydı, nasıl olurdu?” diye kendi kendime düşünmeye başladım.

Psikolojim kim bilir kaç defa bu kadar olumsuz etkilenmezdi, işe yaramaz supplement ve pt’lere boşa bu kadar para harcamazdım ve hayalimdeki vücuda ÇOK daha hızlı ve çilesiz ulaşabilirdim üstelik pes etmenin eşiğinden onlarca defa dönmeden.

Aklıma tüm öğrendiklerimi bir Youtube kanalından paylaşabileceğim geldi. Paylaştığım içerikler ya binlerce kişi tarafından, hatta onu da geçtim yüzlerce kişi tarafından takip edilseydi ve onlara istedikleri vücuda ulaşma konusunda yardım edebilseydim?

Bunu düşündükçe yerimde duramamaya başladım ve hızlıca Youtube kanalım Atlefit’i açtım. Kanalıma gelen ilgi artmaya başlayınca da kendimi a’dan z’ye bir dönüşüm programı oluştururken buldum.

Üstünde uzun süre çalıştıktan ve her kısmını mükemmelleştirdikten sonra her defasında aynı sonuçları verecek bilimsel araştırmalara ve bütün kişisel tecrübelerime dayalı bir vücut dönüşüm sistemini, Atlefit Dönüşüm Programı’nı oluşturdum. 

  • Bu programla amacım fitness sektörünün acımasız yalanlarından etkilenmeden ve gözünün yaşına bakmadan paranı alarak sana sonuç bile aldıramayan pt’lerden uzak bir şekilde muhteşem bir fiziğe ulaşmayı mümkün kılmak.
  • Bu programla amacım sana “alman gerekiyor” dedikleri işe yaramaz supplementlara yılda binlerce lira harcamadan etkili bir şekilde yağ yakılabildiğini ve kas inşa edilebildiğini kanıtlamak.
  • Bu programla amacım benim düştüğüm gibi fitness sektörünün dolandırıcılığına düşmeden vücut geliştirmenin aslında o kadar da karmaşık bir şey olmadığını göstermek.
  • Bu programla amacım, o muhteşem fiziğe ulaşmak için sosyal hayatını çöpe atmana gerek olmadığını ve hayalindeki vücuda spor salonunda yatıp kalkmana gerek kalmadan keyifli bir şekilde ulaşılabildiğini göstermek.
  • Bu programla amacım sevdiğin yiyecekleri yemene rağmen istediğin görünüme kavuşabileceğini sana göstermek. 
  • Bu programla amacım ulaşabildiğim kadar fazla insana ulaşarak, bilimsel temellere dayanan, zamanla değişmeyen kuralları insanlara göstererek herkese kas inşa etmenin, yağ yakmanın, sağlıklı olmanın fırsatını tanımak ve bunun o kadar da karmaşık bir şey olmadığını sonuç aldırarak göstermek. 

İşte benim kişisel hikayem ve bu kursun ortaya çıkma sebebinin kısa hali bu şekilde. (evet, bu kısa versiyonu 😀 )

Vücudunu şekle sokmak için spor salonuna yazılan ve bu işi ilaç kullanmadan doğal olarak yapmak isteyen herkesin bu sektörün bilgi kirliliğinden ne kadar zorluk çektiğini her gün görmeye devam ediyorum (aynı benim yaşadığım gibi).

Ben bu yolculukta çok vakit harcadım, gereğinden fazla vakit harcadım ancak hiçbirinden pişman değilim ve bunun bir sebebi olduğuna inanıyorum.

Bu noktada bu yaşadıklarımı başkalarının yaşamaması için çalışmak benim en büyük hedefim. Bu programla amacım fitness sektöründe dolaşan bilgi kirliliğiyle savaşmak ve bu sporu sevenlerin cepleri yakılarak onların sonuçsuz kalmaması için en ufak da olsa olumlu yönde bir katkı sağladığımı görebilmek.

– Berkan Öztürk